Sıra geldi doğum hikayeme değil mi :)
Önceki postlarımda da belirttiğim gibi ikinci hamilelik ilk hamilelik gibi geçmiyo çünkü ilgilenmeniz gereken bir çocuğunuz var ve onunla ilgilenmek bütün gününüzü alabiliyo, yani karnınızdakini unutabiliyosunuz :P Bu yüzden bu süreç bana ilk hamilelikteki gibi uzun gelmedi aksine çabuk geçti diyebilirim. Allah'a şükür hiçbir sorunda çıkmadı hamileliğimi rahat geçirmiştim.
Taaki 36. haftaya kadar... 36+3'te gelen sancılarla beraber soluğu hastanede aldık eşim ve kızımla. Doktorum hastane doktoru olmadığı için başka bir doktor ilgilendi bizimle O gelene kadar. NST'ye bağlandım ve görüldüki sancılarım 5 dakikada 1 geliyor. Doktor da dediki sabaha kadar doğurursun bu gidişle... O kadar korktumki size anlatamam. Daha hiçbirşeyimiz hazır değildi. Aile büyüklerimiz tatildelerdi kimse burda yoktu... Tek başımızaydık ve şaşkın şaşkın birbirimize bakıyorduk. Yapacak birşey yoktu geliyosa gelecekti... Bu arada doktorumla da sürekli telefonda konuşuyoduk ve bu süreci hastane de değilde evde geçirmemin daha iyi olacağını söyledi. İlk doğumumda da Zeynep 23 saatte doğduğu için böyle bir ihtimalimiz vardı. Sabah tekrar gelecektim...
Bütün gece sancılardan uyuyamadım. Sabah doktorumla buluştuğumuzda da bana yürümem gerektiğini ve bekleyeceğimizi söyledi. Dediğini yaptım ve sancıların hafiflediğini hissettim. Hatta öğlen saatlerine doğru baya bi hafiflemişti ve aralıkları da uzamıştı... Peki neydi bu sancılar? Doktorum bunu araştıralım dedi. Böbreklerime bakıldı ultrasonda. Böbrek büyümesi, böbrekte taş olması veya idrar yolu enfeksiyonu varsa aynı doğum sancıları gibi sancılar çekebiliyomuşsunuz. Fakat bende hiç biri çıkmadı... Yalancı sancı desek onda da sancılar düzensiz oluyormuş ama benimkiler düzenliydi... Anlayacağınız adını koyamadık ama en yakın ihtimal yalancı sancı olduğundan biri sorduğunda öyle diyorduk.
Doktorumda bundan sonra artık dikkat etmem gerektiğini vücudumun tepki verdiğini söyledi. Yani hareket etmeyip sürekli dinlenmem gerekiyordu. Peki Zeynep'le nasıl olacaktı bu? Sonuçta ilgilenmem gereken 3 yaşında bir kızım vardı...
Burda devreye annem, kayınvalidem, kız kardeşim ve eşimin teyzesi girdi ama en çok eşim yardımcı oldu bana. Zeynep'in her şeyiyle birebir ilgilendi ve o süreci bana çok kolaylaştırdı... Hakkını ödeyemem bir kez daha aşık oldum kendisine :)
Geldik doğum zamanına...39+2 deyiz... Eşim işi dolayısı ile Adana'ya gitmişti ama sabah gidip akşam dönecekti. Nedense gideceğini öğrendiğimden beri doğum o gün olursa ben ne yaparım gibi bi düşünce sardı beni ama sonradan da kendime nolucak canım sabah gidecek akşam dönecek sonuçta diyerek rahatlatıyodum. Gelin görün ki akşam üzeri saat 4 gibi hafif hafif sancılar hissetmeye başladım. Belki dedim gene aynı yalancı sancılardır çok üzerinde durmadım. Ama sancılar git gide sıklaşmaya başladı... Kızımla yalnızdım birde sağanak yağmur başlamasın mı sana hatta dolu desek daha doğru olur!!! Diyorum ki kendi kendime Selen sakin ol, oldu ki doğum başladı alırsın kızını atlarsın taksiye gidersin hastaneye... Ama İBB'ye bir bakıyorum heryer kilit! Annemi veya kayınvalidemi arayayım diyorum ama o trafikte gelmeleri mümkün değil... Bir yandan da kızım ne olduğunu anlamaya çalışıyo sürekli sorular soruyo. O'na belli etmemeye çalışıyorum ama sancıların şiddeti arttıkça belli etmeme şansım kalmıyor tabii ve O daha da endişeleniyo. Kuzum hiç unutmuyorum "Annecim seni ben hastaneye götürücem" falan diyodu en son. Nitekim eşim gelene kadar bekledim, geldiğinde de zaten 5 dakikada bire inmişti sancıların aralıkları. Telaş yapmasın diye söylememiştim ama beni görünce şok oldu tabii. Herşeyimiz hazırdı Allah'tan toparlandık ve gittik. Doktorumu da aramıştım sağolsun hemen geldi. Zeynep biraz ürktü tabii çünkü annesi acı çekiyordu eşim kayınvalideme bırakıp geldi sonuçta o süreci görmesine gerek yoktu.
Doktorum muayene etti ve rahmim gene Zeynep'te olduğu gibi yeterince açılmamıştı. Bekleyeceğiz dedi. Bekledik ama sancılarım artarak... Neyseki 1 saat sonraki kontrolde biraz yol kat etmiştik açılmaya başlamıştı. Sonraki saatlerde de devam edince epiduralim takıldı ve rahatladım :) eşim ve ben uykusuz gecen bir gecenin sonunda sabaha karşı 5-6 gibi uyuyabilmiştik... Uyandığımda annem ve kardeşim gelmişti bile onları görünce daha da bi rahatladım :)))) ama rahatlamamın ardından epiduralin etkisi geçmeye başlamıştı ve sancıları tekrar hissetmeye başladım... Artık sancılar baya bi şiddetliydi. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladığımda ise artık bebek geliyodu hissediyodum.
Babamın hiç elinden düşürmediği tesbihini de yanıma alarak doğumhaneye gittim... Onu da yanımda istiyordum ondan bir parça olmalıydı... O tesbihi sıkarak öyle bi güçlü ıkındım ki üçüncü ıkınmamda bebeğim artık kollarımın arasındaydı. Toplam 5-8 dakika arası sürmüş doğum o kadar hızlıymış :) herkes çok hızlı bir doğum oldu diye konuşuyodu etrafımda. Bense içimden diyodum ki o sancılara bu kadar hızın olması normal bir an önce bitsin istiyosunuz sonuçta :D güçlü ıkınmamdan dolayı da epizyatomiye gerek kalmadı... Kolay bir doğum oldu anlayacağınız tam 12 saat sürdü :)
Sonuç olarak Ali Kerem Bey 20 Haziran Cuma günü aramıza katıldı. Kilosu 3.860 boyu ise 51 cm olarak doğdu. Prensesimden sonra bir de prensim var şimdi :) Allah herkese bu duyguyu nasip etsin çünkü ne kadar tecrübeli olsanız da ilkteki gibi o heyecanı ve sevgiyi eksiksiz yaşıyorsunuz, hissediyorsunuz...
Bir sonraki postta da Zeynep ve Kerem'le olan yeni hayatımızı yazacağım inşallah vakit bulurum :)))))
Sevgiyle kalın
Selen :)
Doktorumda bundan sonra artık dikkat etmem gerektiğini vücudumun tepki verdiğini söyledi. Yani hareket etmeyip sürekli dinlenmem gerekiyordu. Peki Zeynep'le nasıl olacaktı bu? Sonuçta ilgilenmem gereken 3 yaşında bir kızım vardı...
Burda devreye annem, kayınvalidem, kız kardeşim ve eşimin teyzesi girdi ama en çok eşim yardımcı oldu bana. Zeynep'in her şeyiyle birebir ilgilendi ve o süreci bana çok kolaylaştırdı... Hakkını ödeyemem bir kez daha aşık oldum kendisine :)
Geldik doğum zamanına...39+2 deyiz... Eşim işi dolayısı ile Adana'ya gitmişti ama sabah gidip akşam dönecekti. Nedense gideceğini öğrendiğimden beri doğum o gün olursa ben ne yaparım gibi bi düşünce sardı beni ama sonradan da kendime nolucak canım sabah gidecek akşam dönecek sonuçta diyerek rahatlatıyodum. Gelin görün ki akşam üzeri saat 4 gibi hafif hafif sancılar hissetmeye başladım. Belki dedim gene aynı yalancı sancılardır çok üzerinde durmadım. Ama sancılar git gide sıklaşmaya başladı... Kızımla yalnızdım birde sağanak yağmur başlamasın mı sana hatta dolu desek daha doğru olur!!! Diyorum ki kendi kendime Selen sakin ol, oldu ki doğum başladı alırsın kızını atlarsın taksiye gidersin hastaneye... Ama İBB'ye bir bakıyorum heryer kilit! Annemi veya kayınvalidemi arayayım diyorum ama o trafikte gelmeleri mümkün değil... Bir yandan da kızım ne olduğunu anlamaya çalışıyo sürekli sorular soruyo. O'na belli etmemeye çalışıyorum ama sancıların şiddeti arttıkça belli etmeme şansım kalmıyor tabii ve O daha da endişeleniyo. Kuzum hiç unutmuyorum "Annecim seni ben hastaneye götürücem" falan diyodu en son. Nitekim eşim gelene kadar bekledim, geldiğinde de zaten 5 dakikada bire inmişti sancıların aralıkları. Telaş yapmasın diye söylememiştim ama beni görünce şok oldu tabii. Herşeyimiz hazırdı Allah'tan toparlandık ve gittik. Doktorumu da aramıştım sağolsun hemen geldi. Zeynep biraz ürktü tabii çünkü annesi acı çekiyordu eşim kayınvalideme bırakıp geldi sonuçta o süreci görmesine gerek yoktu.
Doktorum muayene etti ve rahmim gene Zeynep'te olduğu gibi yeterince açılmamıştı. Bekleyeceğiz dedi. Bekledik ama sancılarım artarak... Neyseki 1 saat sonraki kontrolde biraz yol kat etmiştik açılmaya başlamıştı. Sonraki saatlerde de devam edince epiduralim takıldı ve rahatladım :) eşim ve ben uykusuz gecen bir gecenin sonunda sabaha karşı 5-6 gibi uyuyabilmiştik... Uyandığımda annem ve kardeşim gelmişti bile onları görünce daha da bi rahatladım :)))) ama rahatlamamın ardından epiduralin etkisi geçmeye başlamıştı ve sancıları tekrar hissetmeye başladım... Artık sancılar baya bi şiddetliydi. Avazım çıktığı kadar bağırmaya başladığımda ise artık bebek geliyodu hissediyodum.
Babamın hiç elinden düşürmediği tesbihini de yanıma alarak doğumhaneye gittim... Onu da yanımda istiyordum ondan bir parça olmalıydı... O tesbihi sıkarak öyle bi güçlü ıkındım ki üçüncü ıkınmamda bebeğim artık kollarımın arasındaydı. Toplam 5-8 dakika arası sürmüş doğum o kadar hızlıymış :) herkes çok hızlı bir doğum oldu diye konuşuyodu etrafımda. Bense içimden diyodum ki o sancılara bu kadar hızın olması normal bir an önce bitsin istiyosunuz sonuçta :D güçlü ıkınmamdan dolayı da epizyatomiye gerek kalmadı... Kolay bir doğum oldu anlayacağınız tam 12 saat sürdü :)
Sonuç olarak Ali Kerem Bey 20 Haziran Cuma günü aramıza katıldı. Kilosu 3.860 boyu ise 51 cm olarak doğdu. Prensesimden sonra bir de prensim var şimdi :) Allah herkese bu duyguyu nasip etsin çünkü ne kadar tecrübeli olsanız da ilkteki gibi o heyecanı ve sevgiyi eksiksiz yaşıyorsunuz, hissediyorsunuz...
Bir sonraki postta da Zeynep ve Kerem'le olan yeni hayatımızı yazacağım inşallah vakit bulurum :)))))
Sevgiyle kalın
Selen :)
Canım dostum, sen de ağlattın beni Selommm! Onlar hep yanıbaşımızdalar, hep bizimleler!
YanıtlaSil