Dört Çocuk İki Anne Hayat Nasıl Olacak?

31 Mayıs 2014 Cumartesi

Duygu Şenyürek ile Annelik ve Blog Üzerine Röportaj



Duygu Şenyürek hepinizinde bildiği gibi en çok takip edilen, en başarılı moda blogger lardan biri :) Ceren'le birlikte hem kendi işlerinde çok başarılı hem de anne olan kişilerle röportaj yapmaya karar verdiğimizde ilk aklımıza gelen isinlerden biriydi O :) Sağolsun bizi kırmadı ve ricamızı kabul etti. Kendi gibi hikayesi de güzel olan bu moda blogger ımızın gelin birde anne yönünü tanıyalım.



Öncelikle bu işi yapmadan önce nasıl bir hayatın vardı? Bize biraz kendinden bahseder misin?

Eşim de bende Adanalıyız ve orda evlendik. Asıl mesleğim bankacılık. Mesela bundan önce Ziraat Bankasında 3 sene çalıştım fakat eşimin işi dolayısı ile İstanbul'a geldik. Açıkçası İstanbul'a gelince bankacılık yapmak istemedim modaya tutkum her zaman vardı ve o zamanlar facebook revaçtaydı. Giydiklerimi orda paylaşıyordum. Birgün bi arkadaşım bana blog açmaktan bahsetti "tam senlik kesinlikle bunu yapmalısın" dedi ama ben hemen açmadım tabii. Önce İMA'da (İstanbul Moda Akademisi) 1 sene moda tasarım okudum, sonra blogumu açtım. Zaten alışveriş yapmayı ve giyinmeyi çok seviyorum, e bunun eğitimini de almışım çok sevdim tabii blog işini. 1 sene baya bi koşturdum ve uğraştım. 1 senenin sonunda da çok sayıda takipçim olmuş ve iyi markalarla çalışmaya başlamıştım. Çok insanla tanıştım ve bende tanınan biri olmuştum artık.

Herkes biliyoki moda blogger ı olduğunda alışverişin sonu yok :) Eminiz bir sürü kıyafetin vardır. Nereye sığdırıyosun onları veya napıyosun?

Tabii modayı sürekli takip etmek zorundasın ve sürekli alışveriş yapıyosun, giyiyosun, sunuyosun... Gerçekten baya bi kıyafetim var. Ama bi baktım takipçilerim üstümdeki kıyafetleri satıp satmadığımı soruyo. Bende dedimki kullanmadıklarımı neden satmayayım... Ve böylelikle ayrı bir account açarak kıyafetlerimi satmaya başladım :)


Peki kariyerinin doruk noktasındayken hamile kalmaya nasıl karar verdin? 

Aslında hiç hazır değildim tam birşeyler yapmaya başlamışken hamile kalmak, kilo almak, hiçbir şeye tam anlamıyla konsantre olamamak beni üzdü... Ama sonra bir baktım çok fazla takipçim arttı ve insanlardan "bu kız sadece gezip tozmuyomuş sadece alışveriş yapmıyomuş, aslında o da bir kadınmış ve anne olacakmış" diye çok fazla güzel tepki aldım ve çok şaşırdım.

Hamilelik fotoğraflarını paylaşmıştın dimi?

Evet o kadar kilo almama rağmen hamileler de giyinebilsin beni örnek alsın diye çok post yazıp paylaşmıştım.

Hamileyken nerden alışveriş yaptın? Hangi markaları giydin?

Hep markaların büyük bedenlerini giydim. H&M ve Zara gibi... Tabiki problemleri oluyodu ama terziye götürüp yaptırtıyodum. Zaten son donemlerim yaza geldiği için hep elbise giydim.

Ne kadar kilo almıştın?

37 kilo aldım!!!

Nasıl yani?!? Peki nasıl ve ne kadarda verdin o kiloları?

Kilomun çoğu ödemdi benim. Bu yüzden ekstra bir özen göstermedim sporda yapmadım sadece 3 ay emzirme döneminde "tatlı süt yapar moduna" girmedim yediklerime dikkat ettim. 6 ayda 25 kilo vermiştim zaten şimdi 9. aydayım 32 kiloyu verdim.



Eski hayatına ne zaman döndün?

Tam anlamıyla 5. ay diyebilirim. Tabiki tamamen eskisi gibi olamıyosun aklın hep orda. Yemeğini yedimi uyudu mu... Önceliğin O, sorumluluğun çok büyük. O yüzden eskiye dönmek gibi bişey yok bebekten önce ve bebekten sonra diye bişey var. Birde bence sosyal hayatla bi dengede gitmesi lazım bu işin. Ben hep çocuğumun başında olmalıyım asla onu bırakamam tarzında bi anne olmadım. Takıntılı bi anne değilim ve bundan çok mutluyum. Evde yere bişey düşerse alıp yesin mikrop alsın. Ben ömür boyu onun yanında olamam koruyamam sonuçta. Pimpirikli bir anne değilim. Çocuğum var diye eşimi ihmal etmem evimde yemeğimi eksik etmem. Evde yemekleri ben yaparım mesela yapmayı da çok severim. Bizde asla dışardan yemek söylenmez. Zaten Adanalıyız yemeğe düşkünüz. Çok güzel kısır ve dolma yaparım mesela :) (bize de yapacak söz verdi :D)

Ne güzel... Evine ve ailene düşkün bir bloggersın... Genel olarak takipçilerin böyle ön yargıları oluşabiliyor. Zannediyolarki bloggerlar sırf alışveriş yapıyor ve post yayınlıyor...

Evet! İnsanlar zannediyoki ben sürekli geziyorum evde hiçbirşey yapmıyorum. Halbuki ben o çekimlerin birkaçını zaten bir günde çekiyorum ve zamanı gelince yayınlıyorum. Yoksa evime de düşkün biriyim. Yanlış anlaşılmasın :)

Sosyal hayatla çocuklu hayatın bir dengede gitmesi lazım dedin. Bunu nasıl yaptığını biraz daha açar mısın bize?

Haftada 2 gün dışarı çıkarım kendime vakit ayırırım çünkü sen iyiysen çocuğunda iyi sen pozitifsen çocuğunda pozitif. Sürekli onunla dipdibe vakit geçirirsen sabrınız kalmayabilir ve o stresini ona yansıtabilirsiniz. Ben hep güler yüzlü olmalıyım. Haftanın 1 günü kesinlikle eşimle başbaşa çıkıyoruz. Bu tabii tercih meselesi çocuklu hareket edenlerde var ama ben öyle değilim.

Eveetttt modayla iç içe olan birine sorulması gereken en önemli sorulardan birini soralım. Hergün ne giydiğine dikkat eden biri olarak lohusalık dönemini nasıl geçirdin? Her Türk annesi gibi bakımsız mıydın yoksa tam tersi mi?

Ben normal hayatımda da hiç paspal gezen biri değilimdir. Bir esofman takımı giysem bile rengi, uyumu benim için önemlidir. O yüzden hep bakımlı olmaya çalıştım, dikkat ettim.

İşine ne kadar ara vermiş oldun peki?

2 ay kadar ara verdim çünkü lohusalık dönemi zor geçiyo tabii. Emziriyosun yeni bir hayat başlıyo o rutini oturtmaya çalışıyosun... Bunlar baya bi down ediyo seni fakat ne zaman tekrar post lar yayınlamaya başladım o zaman toparladım.


Yeni bi projen var mı peki?

Evet var... Şu an çok konuşmak istemiyorum fakat güzel bir projem olacak inşallah.


Çocukla beraber nasıl yürütüyosun işlerini?

Yine aynı şekilde devam ediyo ama 2 kat yoruluyosun bu bir gerçek. Daha seçici oldum, zaten seçici olmamın zamanı da gelmişti artık.

Sana göre instagram takipçilerinin mi daha fazla olması önemli yoksa blogunun mu?

Güzel soru. Ben bu işi yaparken instagram yoktu. Şunun şurasında 1 senedir instagram hesabım var. Keşke diyorum daha önce açsaydım. İnstagram blogu geçti diyebilirim. Mesela bi markayla çalıştığım zaman benden özellikle instagram paylaşımı istiyolar. Bazen blogla beraber bazen de sadece instagram istiyolar. Ciddi anlamda instagram çok popüler şu an. Şimdi ben günde 10.000 tık alıyorum ama 3.000 takipçim var. İnsanlar üye olmadan da girip bakabiliyolar ama instagramda senin hesabını görmek için fallow etmeleri gerekiyo. Sadece tek sorun, instagramda "yeni post blogda" diye bir resim paylaşıyorum mesela insanlar bloga girmeyip bu kıyafetleri ya da kullandığım aksesuarların markasını soruyo. Tabii ordan daha kolay geliyo onlara... Ama bende blogda yazdım diyorum oraya yönlendiriyorum :)



Pekiii biraz da oğlundan bahsedelim :) Oğlun sana mı daha düşkün yoksa babaya mı?

Bütün gün bacağıma yapışıyo ama eşim geldiğinde de ona gidiyo bana gelmiyo :) onu özlüyo herhalde
O yüzden daha çözemedik.

Bir cinsiyet tercihin var mıydı? Kız çocuğumu istiyodun erkek çocuğumu?

Hep erkek çocuğu istedim nedeni de kız çocuk babaya aşık olur sonra bana ittifak olurlar diye... :)

Anne bloggerların etkinliklerine de katılıyorsun. Oğlunu götürüyor musun?

Etkinliklere oğlumu götürmüyorum.

Instagram'da oğlunun resimlerini paylaşmayı neden tercih etmiyosun?

Okan'ı çok fazla koymak istemiyorum çünkü herşeyim zaten ortada onun özel kalmasını istiyorum. Nazar da değsin istemiyorum :)

Bu güzel roportaj için Duygu Şenyürek'e çok ama çok teşekkür ederiz. Çok güzel vakit geçirdik umarız okuduğunuzda size de bu enerjimiz geçmiştir :)















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder