Benim meleğim Zeynep'im 8 Nisan 2011 doğumlu yani 3 yaşında. İlk hamile kaldığımı öğrendiğimde nedense Zeynep'e ihanet ettiğimi hissettim. İki tarafında ilk torunu düşünün ne kadar ilgi odağı olduğunu :))) Herkes üstüne düşüyo, hediyelere boğuyo, bir dediği iki edilmiyo... Yani dünya onun etrafında dönüyo adeta.
Biz ebeveyn olarak eşimle çok verici olmak yerine biraz daha disiplinli yetişmesi gerektiğinden yana olan bir çiftiz. Çünkü Zeynep hem yapı olarak hem de önceden de bahsettiğim gibi çok ilgiden dolayı biraz şımarmaya elverişli bir çocuk. Eski bakıcımızın etkisi de bunda biraz büyük. Çünkü o kadar yumuşak kalpli ve iyi bir insandı ki, Zeynep ağladığında O da ağlayan biriydi dayanamıyordu yüreği elvermiyordu. E tabi çocuk deyip geçmeyeceksiniz Zeynep'te bunu çok güzel kullanıyordu. Otur 'otur' kalk 'kalk' ne derse yaptırıyordu. Kızamıyordum bakıcıma da sevgisinden yapıyordu çünkü... Ama iş bize gelince babayla ben fıttırma halindeydik :))) Onda yaptıklarını bize de yapmaya çalışıyordu ve yaptıramayınca da çok çatışma yaşıyorduk... Bakıcımız ayrıldıktan sonra da artık ipler tamamen benim elimdeydi ve elimden geldiğince bu huyunu düzeltmeye çalıştım. Zaten artık kime nasıl davranması gerektiğini de ayırt etmeye başlamıştı. Birde oyunevine (Hippo Party) başlamamız sosyalleşmemizi sağladı. Bu da onda baya pozitif bir etki yaratmaya başlamıştı.
Taa ki hamile olduğumu öğrenene kadar :)
İlklerde tabikide anlamadı ama birşeyler hissediyordu tabii. Karnımda sağolsun ikinci hamilelikte baya çabuk çıktığı için farkına varmaya başladı. Sorularda başladı. Bizde anlattık kardeş geleceğini. Önce çok takmıyorum havalarındaydı fakat okula giderken beni bırakmamaya başladı hatta hiçbir yere bırakmadı diyebilirim. Sürekli arkamdan ağlıyordu. Okula gitmek istemediğini söylüyordu ama gittiğinde çok da eğleniyordu. Sosyalleştiği ve güzel vakit geçirdiği için bunlardan mahrum kalmasını istemedim ama okula gitmesi için zorlamakta istemiyordum. Çözümü yan odada onu bekleyerek geçirmekte buldum. Hem de yaklaşık 1 ay. Öğretmeniyle de oturduk konuştuk ve artık yavaş yavaş beklememem gerektiğine karar verdik. Ona anlattık bu durumu ve ben işlerimi halletmek için gitmem gerekiyo diyerek çıktım. Evet arkamdan ağladı ama 2 dakika bile sürmemiş (aradım öğrendim hemen) arkadaşlarıyla oyuna dalmış. Eminim zorlasaydım hayır okula gideceksin diye ve baştan bırakıp gitseydim böyle olmazdı. Okuldan nefret etmesini istemiyorum çünkü... Geri dönüşü olamayabiliyor maalesef... O da benim çabaladığımı gördü ve mantıken bazı şeyleri kafasında oturttu. Tabikide hemen bunu kabullenmek istemedi ve ağlama taktiğini denedi :) ama işe yaramadığını görünce de kendini harap etmedi.
Okul konusunu halletmiştik fakat bu seferde inatlaşmalarımız geri dönmüştü, bana ceza vermeler başladı. Birşeye hayır dediğimde altına işeyerek ceza vermelerden bahsediyorum yani bi ara çiş temizlemekten kafayı yiyecektim gerçekten... Ağladığımı bile hatırlıyorum. Ama O'na göstermedim tabikide. Siz siz olun sakın o gergin ve pes etmiş halinizi görmesine izin vermeyin. Çünkü O'nun istediği zaten o. Sizin zorlanmanız ve pes etmeniz. Siz güçlü olmalısınız ki O da yıkılmayan biri olduğunuzu "Anneme bu da sökmedi" yi görsün :) İnanın bu bütün hayatınızın gidişatını etkileyecek bi hareket. Ne olursa olsun annem yıkılmadı! Bu kadar! O pes edecek ve vazgeçecek siz değil.
Çözüm olarak ne mi yaptım? Size şöyle söyleyeyim, size burda maral okumayacağım. Yani ben de sevgi kelebeği gibi yaklaştım O'nu sardım sarmaladım mükemmel bir anneyim demeyeceğim. Tabiki de bende bir insanım ve yeri geldiğinde sesimi yükselttiğim zamanlar oldu... Yeri geldi küstüm konuşmadım bile... Ama taktiğimden de taviz vermedim. Ceza aldı hep. Çişini ona temzilettim. Tabii bu demek değil deterjanlı bezi veya viledayı eline verdim. Havlu kağıtla kabasını ona aldırttım sildirttim geri kalan deterjanlı kısmını ben hallettim. Banyoya soktuğumda çişli kıyafetlerini sen yıkayacaksın dedim. Zaten ne kadar yıkayabilir ki :) bi suya tutuyo işte yıkadım zannediyo gerisi gene bende. Burda önemli olan yaptığı şeyin cezasını çekmesi. Yani işeyip yıkanıp temizlenip paklanıp herşeyin önüne sunulmaması gerekiyo bence. En sevdiği şey çizgi film izlemek, 2 günde çizgi film yasağı geliyo ve burda yapmamız gerekenler bitiyo.
En son başımıza geleni anlatıyorum bunu anlatmadan geçemeyeceğim... Parka götürücem Zeynep'i, kıyafetini kendi seçti her zamanki gibi ve giydirdim sıra benim hazırlanmamda...
"Anne ben bunu giymicem başka birşey giyicem" dedi.
"Tamam annecim sen seç ben giydireyim" dedim
Neyse seçti hallettik giydirdik.
"Bir anda bunu da giymicem" dedi
Çıkardı altını kiloduyla gelecekmiş...
Ben bi afalladım tabi ama "peki" dedim
"Yok bunu da giymicem" dedi
Çıplak gelecekmiş...
"Tamam peki" dedim
"Hayır giyicem kilodumu" dedi
"Tamam" dedim
"Yok giymicem" dedi
"Olur" dedim
"Altıma çişimi yapıcam" dedi
"Yaparsan ceza alırsın" dedim
veeeeeeeeeeeeee işedi...................
Size demin anlattığım yöntemimi uyguladım ama hiç sinirlenmedim. O an sinirlerim alınmıştı sanırım :))))) neyse o sırada eve babası uğramıştı. Gördü tabii olanları "2 gün değil 3 gün tv yasağı artı benimle oyun oynayamicaksın" dedi. Yani cezayı arttırdı... Burda bence babanında bana bu konuda katılması hatta cezayı arttırması olumlu etki yarattı çünkü bu 3 gün boyunca sürekli ben bir daha işemicem demeye başladı ve yapmadı Allah'a şükür 2 haftadır bi vukuatımız yok. Ebeveynlerin bir hareket etmesi de çocuğu çok etkiliyo. Allah'tan biz çift olarak bu konuda iyiyiz...
Bizim evimiz 2+1 taşınmak çok istedik fakat istediğimiz gibi bi ev bulamadığımız için bu evde idare edeceğiz. Allah'tan Zeynep'in dolabı çok büyük... Bir kısmını bebeğe ayırmaya karar verdim. Alışveriş kısmını bitirmiştik herşeyi yıkandı ve ütülendi. Yani yerleştirilmeye hazırdı. Bi akşam yapayım dedim Zeynep'te içerde oyun oynuyordu. Bir anda gördü ve baktııııı bakttıııı kafasına vurmaya başladı. Ne olduğumu şaşırdım. Kendine zarar veriyodu sonuçta. Hiçbirşey diyemedim. Benim gördüğümü görünce O da durdu zaten ve kaçtı. Utanmıştı... Arkasından gittim. Annecim neden böyle bişey yaptın dedim. "Başım ağrıdı da geçsin diye yaptım" dedi. Cevabı da şaşırttı beni. "Olabilir annecim kıskanmış olabilirsin bunu hissetmen çok normal ama kardeşinin odası veya dolabı yok maalesef bak senin ne kadar büyük ve güzel bi odan var" diyerek durumu anlattım... Ama o gece resmen uyuyamadım... Hemen oyun evimizin (Hippo Party) sahibi Funda'yla görüştüm ve durumu anlattım. O da beraber çalıştıkları bir pedagoga yönlendirdi beni.
Görüştüğümüzde olanları anlattım ve kendisi bana önce konuşma yapmamız ve onu hazırlamamız gerektiğini söyledi. Onu da bu sürece dahil etmemiz gerekmiş... Yani çocuk zaten bebek gelecek diye bi duygu karmaşasına giriyo bide artı onun alanına müdehale ederek dolabının bir kısmını bebeğe ayırıyorum... Hem de bir anda!
Bunu nasıl düşünememiştim çok doğruydu. Resmen çocuğa tramva yaşatmışım. Halbuki O'nu da yanıma alıp beraber bebeğin eşyalarını yerleştirseymişiz böyle olmayacakmış. Çok üzüldüm ama sonuçta bunu da öğrenmiş olduk dimi...
Biz de bebeğin beşiğini kurarken O'nu da yanımıza alarak hep beraber yapıyomuşuz gibi davrandık çok hoşuna gitti mesela. Bir de kız çocuğu doğuştan anaç oluyo bu tarz şeylerde O'nu mutlu ediyo. Beşiğin tekstilini beraber seçtik hazırladık yatağı. Çünkü bebeğin bizim odada da yatacağının farkında ve bu da onu üzüyo aslında ama pedagogumuzun dediği gibi sürece dahil edince çok mutlu oluyo :)
Bir de bebeğin ismini de ona sorabilirsiniz demişti. Bu onu çok onore edermiş. Bizde babasıyla isimleri eleyerek ona sunduk kendi seçti :) Kerem Ali olmasını istedi. Bizde tamam dedik.
Zeynep saçla oynamayı, krem sürmeyi, süslenmeyi çok seviyo mesela. Bende çatlak kremimi ona sürdürüyorum. Bir hoşuna gidiyor ki sormayın. Bu hem bana yarıyo hem ona :)))))))
Sonuç olarak herşeyi çözmüş gibi duruyoruz ama arada zıbıtmalarda olmuyo değil :) Zannetmeyin ki "Mutlu Son!" :D Birde bunun ikinci bölümü yani doğum sonrası var... Pedagogumuza danışmaya ve yardım almaya devam :)
E tabi birde sizlerle paylaşmaya...
Selen
Selen hanım çatlak kreminden bahsetmissiniz lierac kullandım ama malesef çatladım diyen gruptanım sizde çatlak oldumu?Daha önce bir yazınızdada sormuştum görmediniz sanırım hamile geceliginizi pijamanızı aldınız mı nereden?
YanıtlaSilBenimde kullanmadigim krem kalmadi ilk hamileligimde fakat genetik faktorlerden dolayi maalesef bende de olustu catlak. Bu hamilelikte dr um Bonal F kremi tavsiye etti. Donusumlu olarak Bonal F, Lierac, Acibadem Kremi kullandim hic catlagim olmadi yani eklenmedi diyebilirim :)
SilGeceligimi de Pelin'den aldim
Sil