Dört Çocuk İki Anne Hayat Nasıl Olacak?
4 Mart 2014 Salı
Devam Sütünden Ek Gıdalara
Hep bahsediyorum ya Mert çok şükür yemek konusunda sorun yaşatan bir bebek olmadı. Doktorumuza göre bunun sebebi çok olabilirmiş. Bazı bebekler anne ve baba iştahlıysa ona çekerken, bazı bebekler ise annelerin diretmesiyle yeme alışkanlıkları oluşturuyomuş. Sanırım Mert için ikisi de geçerli :) Eşim ve benim (özellikle eşimin ;)) hiç kapanmak bilmeyen iştahı tabiki Mert'e de geçmiş. Ama bunun yanında kontrol manyağı olan bir anne olarak yemek konusundaki ısrarcı tavrım sayesinde 8 aylıkken Mert'in yemek yeme alışkanlığı neredeyse tamamen oturtmuştuk. Gelin hikayeyi en başından anlatayım.
6 aylık anne sütü ve devam sütü tüketiminden sonra nihayet sıra geldi ek gıdalara geçmeye. Tabii Mert'den çok ben heycanlıydım. Herşeyin en organiği en sağlıklısını yediricem diye yoğurdundan bisküvisine ve hatta ekmeğine kadar evde yapmaya başladık.
4. aydan sonra bütün aile büyüklerime karşı çımama rağmen biz ne zaman yemek yesek masadan biri mutlaka Mert'e çay kaşığı ile yemeklerin tadlarına baktırıyordu. Çay kaşığı dediysem kaşık dolusu diye düşünmeyin, çay kaşığının ucuyla. Ama bu kadarı bile beni tedirgin ediyodu "ya dokunursa" diye. Sonra doktoruma danıştım bahsettiğim miktarda tadına baktırmanın hiç bir sakıncası olmadığından bahsetti. Hele ki sizin evde de bizimki gibi yemekler tuzsuz ve çok az salçalı yapılıyorsa hiçbir sakıncası yokmuş. Fakat dedim ya biz bu "çocuk tadına baksın canım nolucak" repliklerine 4. aydan sonra başladık. Eğer bunu daha erken dönemlerde yaparsanız maalesef bebeğinizin bu tadı sevip anne sütünü reddetme olasılığı yaratıyomuş. Yani aslında biz farkında olmadan yemeklerin tadına baktırma faslına doğru bir zamanda başlamışız.
6. ayda itibaren bizim ek gıdaya geçişimiz resmen başladı. (ay ay Mert efendinin yemek listesini yazının en sonuna yazacağım) Ek gıda dediysem tabiki öncelikle öğlen çorbalarıyla başladık. Herkesin bildiği "2-3" gün kuralı ile başladık. Yani sebze çorbamıza her yeni sebzeyi 2-3 günde ekleyip böylece Mert'in herhangi bir sebzeye alerjisi olup olmadığını kontrol etmiş olduk. Çok şükür alerjik bünyesi olmayan Mert'in çorbaları bir süre sonra tam anlamıyla gerçek bir sebze çorbası olmaya başladı.
Yine "2-3 gün kuralı"na uygun olarak çorbamızın içine kattıklarımız şöyleydi;
Kabak
Pırasa
Kereviz
Kereviz Sapı
Kuşkonmaz
Enginar
Semizotu
Ispanak
Havuç
Patates
Mercimek
Bulgur
İrmik
Şimdi bu saydıklarımdan sonra ayyy o ne canım diyenler olabilir ama bana inanın tadı çok güzel oluyor ;) Bir keresinden artan çorbayı baharat döküp yediğim için biliyorum ;) Bu arada bu sebze çorbasını yaparken hiç tuz koymadan 1 çay kaşığı kadar zeytinyağı ile yapıyor olmanız önemli. Tabi birde çocuğunuzun bağırsaklarının çalışma durumuna göre yani kabızılık durumuna göre patates ve havucu çıkarmanız gerekmektedir. Hemen unutmadan söyleyeyim bebeğinizin ayına göre yine doktorunuza danışarak içerisine kıyma ekleyince tam bir besin deposu oluyor.
Ben bu çorbayı hazırlarken özellikle iki şeye dikkat ettim. Birincisi çorbayı hergün taze yapmaya ikincisi pişen çorbayı rondodan geçirmek yerine mutlaka çatalla iyice ezmeye. Rondo kullanmama isteğim hem besin değerlerinin kaybolmamasından hem de Mert'in pütürlü yemeğe alışması içindi. Tabii sütten sonra pütürlü yemekler yemeğe alışması bir haftamızı aldı ama sonunda oldu ;)
Zaman ilerledikçe Mert'in kahvaltısı, öğlen yemeği, ara öğünü ve akşam yemeği derken küçük beye özel menüler hazırlanmaya başlandı. 9. aydan sonra hem akşam hem de öğlen yemekleri için sebze çorbaları yerine sebze yemeklerini tek tek pişimeye başladık. (ıspanak, etli kereviz, kıymalı semizotu gibi) ve tabiki yine Mert'e göre tuzsuz ve salçasız. Bu dönemde erken zamanlardaki tadına alışsın egzersizlerimizin çok işe yaradığını düşünüyorum, tabii sebze çorbasının içerisine her sebzeyi koymamızın da çok etkisi var. Çünkü 9. aydan bu yana Mert sebze konusunda hiç yemek ayırt etmiyor, zaten alışkın olduğu tatları zevkle yemeye devam ediyor.
Yazının en başındada dediğim gibi tabi burada benim ısrarlarımın da çok etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü Mert'in ilk başta yemeyi reddettiği yiyecekleri mutlaka ısrarla verdim ve bir şekilde bu yiyeceklere alışmasını sağladım.
Gelelim ay ay Mert Beyin menülerine. Öncelikle belirtmeliyim ki 6. aydan itibaren Mert yemeklerinin hepsini mutlaka mama sandalyesinde yedi. Tabii her çocuk farklı olduğu için bu kural maalesef her çocuk için geçerli olmuyor fakat doktorumun söylediği özellikle 15. aydan sonra bebeklerde yeme alışkanlığı bozukluğu yaşanmaması için bu uygulama önemli. Bu sayede bebeğiniz yemek saatini ayırt edebiliyor, yemeğin oyun oynanırken gezerek yenmediğini anlıyor. Bebeğinizin yemek saatini ayırt edebiliyor, yemeğin oyun oynanırken gezerek yenmediğini anlıyor. Bebeğinizin yemek saati olduğunu anlaması inanın bana hergün aynı saatlerde düzenli olarak yemek yemesini bu sayede yemek düzeninin ve bununla birlikte uyku düzenininde oturmasını sağlıyor. Yemek konusunda uyku konusunda olduğu gibi ısrarcı olursanız bebeğinizden çok çabuk geri dönüş alıyorsunuz.
6. ayda Mert'e sadece bahsettiğim sebze çorbasını öğlenleri veriyordum.
7. ayda sebze çorbasının yanı sıra sabah kahvaltı ve gece muhallebilerine başladık. Kahvaltımızı bulamaç halinde yediriyodum (haşlanmış yumurta sarısı, beyaz peynir, zeytinyağı, ekmek içi ve pekmez) Mert devam sütüne alışkın olduğu için bulamaç kahvaltısının içine mamasından koyuyodum. 1 yaşından sonra mama yerine inek sütü, yumurta sarısı yerine tam yumurta kullanmaya başladım. Muhallebimizde pirinç unu ve devam sütü karışık yaparak hazır muhallebi kullanmaktan kaçınıyorduk. Kimilerine göre pirinç unu zararlı olsa da doktorumuz her muhallebide kullandığımız 1 tatlı kaşığı pirinç ununun zararsız olduğunu belirtmişti.
8. ayda daha önceki aylarda ara öğün olarak süt verirken meyveli bisküvi, yoğurt ve pekmez karışımı vermeye başladım.
8. aydan itibaren ve hala günlük öğünlerimiz şöyle;
Sabah en geç 8'de uyandığımız için 8.30'da bulamaş kahvaltımız veya sıkıldıysak peynirli maydanozlu omlet yiyoruz. 12.30'da güzel bir sebze yemeği yedikten sonra öğlen uykusuna yatıyor. Saat 15.30'da yoğurt meyve keyfimizden sonra akşam 18.30'da yine sebze veya et yemeği yiyoruz. saat 21.30'da sütümüzü içerek herkese iyi geceler diliyoruz :)
Daha önce de söylediğim gibi her bebek farklı olduğu için yedikleri içtikleri farklılık gösterebilir. Bu konuda mutlaka doktorunuza danışarak hareket etmenizi öneriyorum. Fakat yemek yeme düzeni kounusunda çocuğunuza göre bir düzen kurarak hergün aynı saatte mutlaka mutfakta yemek yedirmeye özen gösterirseniz herşeyin çok farklı olduğunu göreceksiniz.
Umarım her bebek annesinin gözünü doyuracak kadar yemek yiyor, doyuyor ve sağlıklı büyüyordur :)
Ceren Köken
Etiketler:
Anne blogger,
annelik,
anneyizbiz,
bebeklerde yemek,
yemek yeme
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder