Mert Bey'in ilk tatili 5 aylıkken , ikinci tatili ise 6 aylıkken oldu. Tabi daha ayaklanmamış olduğu ve ağırlıklı olarak hem anne sütü hem devam sütü ile beslendiği için herhangi bir sıkıntımız olmamıştı.Giderken 4-5 günlük tatiller olmasına rağmen ben resmen 15-20 günlük kıyafet, bez götürmüştüm.Dediğim gibi kıyafet hamallığını saymazsak hem Mert hem de bizim için gayet sorunsuz tatiller olmuştu.Üçüncü tatilimizi Mert sekiz aylıkken yapınca durum biraz farklı oldu.Sürekli emeklemek isteyen küçük böcek durduğumuz her an kendini arabasından atmak ve çılgınlarca emeklemek istiyordu.Tabi ek gıdalarında işin içine girdiği bu dönemde tatil işi bizim için biraz karışık oldu.Ben Mert ne yiyecek, aç mı kaldı, doydu mu derken biryandan da Mert'i sürekli yakalayama çalışan bir babamız vardı.Mert 11 aylıkken yaptığımız tatil için ise söyleyebileceğim tek şey tek kelimeyle '' tatilden sonra dinlemek için tatile ihtiyacım olduğuydu''. Yemek derdi, Mertin yeni yürümeye başlaması, emeklemeyle karışık yürümeler ve düşmeler derken biz yine tatil sonunda savaştan çıkmış gibiydik.Tabi bu zorlu iki tatil sonrasında dersini çalışmış anne-baba olarak sonraki seyahatlerimiz lokum tadında geçti.Nasıl mı?
*Öncelikle bebeğinizle tatile gitmek istiyorsanız gerçekten ilk 6 ay gönül rahatlığı ile gidebilirsiniz.
*Çocuğunuz emeklemeye başladıysa ve yaz dönemine denk geliyorsa çocuğunuzu çimlere bırakabileceğiniz yerleri tercih edin.Gerçi yabancılar çıplak çocuklarının mermer üzerinde emeklemerine razı oluyorla ama biz Türk anneleri bunu bu kadar rahat yapamayacağımız için önerim çimi, bahçesi bol olan yerler.Yine yaz dönemine denk geliyorsa kaldığınız mekanda havuz yerine ( düşmelere karşı önlem olarak) deniz kenarında oturmayı tercih edin.Böylece hem kumla hemde kıyıdaki sular ile oynarken daha keyif alacak ve siz daha az yorulacaksınız.
*Tabi eğer çocuğunuz yürümeye başladıysa çim, mermer, kum, deniz kenarı vız gelir mecburen yorulacaksınız. :) Bu sebeple size önerim madem yorulacaksınız bu durumdan keyif almaya bakın.Mert'in hep düzenli bir uykusu olduğu için yürümeye başladıktan sonra gittiğimiz tatillerde öğle uykusundan önce yapabildiğimiz 4-5 aktivite ile onu iyice yoruyorduk(top oynamak, yarış yapmak,vb).Böylece uyku saatinin süresini uzatabiliyorduk ve bizde biraz keyif yapabiliyorduk.Bebek arabamız yatak haline gelebildiği içinde biz keyif yaparken o da yanımızda yatabiliyordu.Tabi yanımıza aldığımız oyuncaklarında etkisi oldu.Çabuk sıkıldığı oyuncaklar yerine daha uzun soluklu oyunlar kurabileceğimiz oyuncakları tercih ettik.Bizim meşhur Mickey Mouse'umuzun bu sebeple gitmediği tatil kalmadı.Hadi Mickey'i uyutalım , hadi Mickey denize girsin derken baya baya Mert'i kontrol altına alabiliyorduk.Ama yaz tatiliyse favorim kova ve kürekler, gerçekten bebeğinizle çok güzel vakit geçirebilirsiniz.Akşamları ise tatil köyünde Mini Disco varsa uyku öncesinde yorgunluk için birebir :) Discoda dans eden Mert bey gece uykusuna jet hızıyla geçiyordu. ( Disco Mert'den çok bizi eğlendiriyordu :))
*Yemek konusunda ise dediğim gibi ek gıdalara geçene kadar sorun yoktu. Ek gıdalara geçince doktora hazır çorba veya meyve pürelerinden kullanıp kullanamayacağımı sorduğumda çok zararlı olduğu için kesinlikle önermemişti.Ama güzel bir çorba bile bulamazsam en masum olan ızgara köfte veya döneri yedirebileceğimiz söylemişti. Tabi bu zamana kadar sadece çatalla ezip yedirmememizin avantajlarını bu zamanda yaşadık.Açık büfelerden en yağsız en masum yemekleri seçerek yedirdik. Ama yinede benim içim rahat etmediği için Mert yemez diye yanıma aldığım kutu mama ile arada devam sütü vererek bir nebzede olsa içim rahatlıyordu.Tabi nolursa olsun farklı bir mekanda olmak, farklı yiyecekler yemek çocuğun yemek düzenini biraz değiştiriyordu. İlk zamanlar kafama çok takıyordum fakat farkettim ki tatilimi zehir ediyorum bu düşünceleri bırakıp eldekilerle içimi nasıl rahatlatırım diyerek mecburen Mert'i açık büfe ile tanıştırdım.
* Kıyafet konusuna gelince mevsimine göre 5 günlük ( yedekler dahil) yerine 15 günlük kıyafet almanın hamallıktan başka bir işe yaramadığını anladım.Tabi kendimi durdurmayan pimpiririkli bir anne olarak bu çok zor oldu ama sonunda kendime liste yaparak bavul yapmaya karar verdim.Böylece bakıp bakıp listedeki gereksizleri eleyebiliyordum.Tabi eleyemediğim şeyler de vardı.Kış tatili ise hava açar belki diyerek hep iki kalınlıkta mont götürüyordum.Dışarda üzerine değiştirmek zor olur diye sırtına koymak için bir sürü ufak mendil alıyordum.Her kaka yapışında altını yıkamak zorunda kalmayayım diye susuz yıkama losyonlarından küçük bir kaba koyup götürüyordum. Yine kış tatili ise çok kalın kıyafetler yerine incelerin üzerine giydirebileceğim orta kalınlıkta kapüşonlu olanları tercih ediyordum.Böylece anlık ısınmalarda üzerine rahatça çıkarabiliyor veya soğumalarda hızlıca kafasını kapatabiliyordum.
Bunlar tabi Mert'in huyuna göre kendimce bulduğum ufak tefek şeyler.Her çocuğun düzeni farklı olduğu için sizde ona göre farklı yollar bulabilirsiniz.Bizim bütün tatillerde en büyük yardımcımız bebek arabamız oldu..Dediğim gibi yatar pozisyona geldiği için gündüz ve gece uykularında Mert uyurken onu yanımıza alarak dilediğimiz yerde keyif yapabiliyorduk.Arabamız ve kıyafetlerimiz dışında vazgeçemediğimiz ve bavulumuza koyduğumuz eşyalarımız şöyle;
*Arabamızın yağmurluğu,
*Gece anne baba dışarda keyif yaparken uyuyan Mert için kalın battaniye
*İlaçlarımız ( hepsi :)) , allah korusun her ihtimale karşı
*Ateş ölçme aletimiz
*Tabiki bezlerimiz, ıslak mendilimiz ve diğer kozmetik malzemelerimiz ( yaz ise mutlaka koruyucu krem)
*En sevdiğimiz oyuncaklarımız ve ufak renkli kitaplarımız
*Tatil boyunca normalde kullandığımız koca bebek çantaları yerine daha kolay taşınan minik çantamız.
*Termosumuz ( acil durumlarda mama yapabilmemiz için)
Belki tatil planları yapanlara biraz yardımcı olmuşuzdur.
Ceren Köken.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder