Dört Çocuk İki Anne Hayat Nasıl Olacak?

14 Nisan 2014 Pazartesi

Ufak bir bahar tatili için '' Ege Kaçamağı'' yapmaya karar verdik, Yasemin Alaçatı'ya gidiyoruz :)




Daha önceki yazılarımızda lohusalık döneminde babalarında bunalıma girebileceğinden  bahsetmiştik.Babaların bunalımı annelerin bunalımı derken bütün sorumluluklara kısa bir mola vermek için
Çok sevdiğim bir arkadaşımın yine çok sevdiğim annesinin meşhur bir lafı vardır, '' biz kadınlar evlenirken annelerinde koca bir bebek devralırız''.

Aslında çok doğru bir laf, yaşı ne olursa olsun biz kadınlar ruhumuzdaki anaçlık duygusuyla evlendiğimizde kocalarımıza gerçekten bebek gibi bakıyoruz.''Aman hadi canım '' demeyin hemen , bir düşünün, ilk evlendiğimizde tabi evliliğin verdiği ilk heyecanla eşinizin yemeği, eşinizin bakımı ve kıyafetleri derken çok fazla özen gösteriyoruz.Fiziksel olarak bebek gibi olmasa da manevi olarak eşimizin herşeyi ile ilgilenerek mecazi anlamda onlara bebek gibi bakıyoruz :) Peki aileye yeni bir üye katılınca noluyor?. Evin hanımının bütün ilgi ve alakası çok doğal olarak minik bebeğe kayıyor ve buda babaların kıskançlık,babalık duygusu,endişe duygularını bir arada yaşamasına sebep oluyor. Tabiki lohusa döneminde bu durumun aksi düşünülemez ama bebeğiniz biraz daha büyüdükçe belki eşiniz ile yapacağınız ufak tatiller eski enerjinizi yerine getirebilir.İş hayatı, ev hayatı, çocuklar derken evet doğru zaman zaman eşlerimizi geri plana atabiliyoruz.Benim eskiden beri çok heveslendiğim ama cesaret edemediğim konuyu doktorumuza danıştım.''Bebeğinizi bırakıp tatile gitmek ne kadar sağlıklı?'' Aslında doktor 2-3 günlük ( tabi bebek 7-8 ayda büyükse) ayrılığın bebek için de kendinin ayrı bir birey olduğunu anlaması, özgüveninin daha sağlam temellerde oluşmasını sağlaması için oldukça önemli olduğunu belirtti.Ama özellikle 10-15 günlük ayrılıklar aksine bebeklerde farklı psikolojik sorunlara sebep olabileceğini iletti.Bu sebeple   biz de 3'e çıkamasakda 2 günlük ufak bir kaçamak yapmaya karar verdik..Hemen belirteyim, kaçamak dediğime bakmayın , eminim 2 gün boyunca aklımız hep evde olarak ve hep evdeki minik böceğin yaptıklarını konuşarak geçecek.Ne anladım o tatilden dediğinizi duyuyorum :) Ama öyle düşünmeyin eminim eşim de bende bu kısacık tatilde evli-çocuklu-sorumluluklu rollerimizi bir kenara bırakıp güzelce dinleneceğiz, en azından deneyeceğiz :)

Gelelim tatil için planlarımıza. Sözkonusu tatil süresi az olduğu için yakın bir yerlere gitmeye karar verdik.Madem zamanımız kısıtlı nereye gitsek nereye gitsek diye düşünürken Yasemin Alaçatı'yı bir tanıdığımız vasıtasıyla keşfettik.Otel geçen sene açılmış, fakat yeni bir otel olmasına rağmen geçen sene giden yakınlarımız oldukça memnun kalmış.Daha uzun yapılabilecek tatillerde hem alacatının enerjisini hemde otelin sessiz , aa pardon kuş sesleri ile dolu olan dinlendirici ortamının aynı anda tadını çıkarabiliyormuşsunuz.Eski Yunan tarzı taş evlerden esinlenerek dekore edilmiş bu butik otelde çok sıcak ve samimi bir ortam olması burayı tercih etmemizdeki en önemli etkenlerden biriydi.Tabi gidenlerin öve öve bitiremediği Ege serpme kahvaltısı ve tabiki ev yapımı reçelleri de eşimin bu oteli tercih etmesini kolaylaştırdı :) Yaz gelmeden ufak bir bahar kaçamağı için çok iyi olacağını düşündük. Tatil notları mayıs sonunda tatilden sonra .. :)

Ufak bir not: Otele 0-7 yaş arası çocuklar alınmıyor, Mert bey'i evde bıraktığımız bir dönemde otelde başka bir bebek görüp bütün tatil Mert diye sayıklamaktan bir nebze kurtulduk sanırım :)

Ceren Köken










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder