Dört Çocuk İki Anne Hayat Nasıl Olacak?

7 Nisan 2014 Pazartesi

Eyvah Epidural Sezeryan (!) (?)




Daha önce doğum hikayemden bahsetmiştim. Haftalarca normal doğum yapacağım diye diretsem de artık 41. haftaya girince mecburen sezeryan ile dünyaya geldi.Normal doğum olamayacağını öğrendiğim anda kesinlikle epidural yöntem ile doğum yapacağıma karar vermiştim.Aslında epidural çoğunlukla normal doğumlarda ağrı ve sancının hissedilebilirliğini çok büyük ölçüde azalttığı için tercih ediliyor.Fakat işin içine sezeryan girince çoğu anne epiduralden korkuyor
.

Evet buradan bizi takip eden bütün anne adaylarına sesleniyorum, eğer saplık açısından sizin için bir tehlikesi yoksa ve sezeryan şeklinde doğum yapacağınız kesinleştiyse mutlaka ama mutlaka epidurali tercih edin :)
Çünkü epidural sayesinde bebeğinizin ilk ağlamalarını duyuyorsunuz ve onu ilk dakikalarında kucağınıza alabiliyorsunuz.9 ay boyunca karnınızda taşısanız da ilk defa o an gerçek anlamda anne olduğunuzu anlıyorsunuz.

İşin teknik kısmı ile ilgili çok fazla detay verebilecek bilgiye sahip değilim fakat 2005 yazında yumurtalıklarımda bulunan kistlerin aynı sezeryan ameliyatı gibi alınmasından dolayı genel anestezi ve epidural arasındaki farklı söyleyebilirim.

Öncelikle belirtmeliyim ki epidural dediğimiz şey omuriliğinize takılan incecik bir iğne. '' Bu nasıl takılacak?'' paniğiyle inanın iğnenin nasıl takıldığını hatırlamıyorum, hatta hissetmedim diyebilirim.Epidural yöntemi ile bebeğinizin dünyaya geldiği ilk saniyelere şahit oluyorsunuz evet ama bu aşamaya kadar ameliyathanedeki diğer bütün seslere hakim oluyorsunuz.Fakat benim cnaım kocam bunnun için bir önmel almıştı.Çok espiri anestezi uzmanımız da sağolsun bebek doğana kadar başucuma koydukları telefondan bana en sevdiğim müzikleri dinleterek benimle sohbet ettiler.Daha sonra kameradan izlediğimde ameliyat sırasında bu kadar rahat sohbet edebilmeme şaşırmıştım.Ama sohbet sayesinde filmin '' ayol beni orda kesip biçecekler ben hepsine şahit olacağım'' bölümünü atlamış olduk.Bebeğin işlemleri bittikten ve yukarı gönderildikten sonra ise bana yapılan bir iğne ile güzelce dinlendim.Bu iğnenin teknik olarak ismi nedir bilmiyorum fakat yarı uyur yarı uyanık halde olduğum için duyduğum sesler beni hiç rahatsız etmedi.Bu arada unutmadan belirteyim epidural iğnesi takıldıktan sonra anestezi uzmanı herşeyin yolunda olup olmadığını şu şekilde kontrol etti.Epiduralin etkili olduğu bölgeye bir iğne ile dokunduğunda hissediyordum fakat o iğneyi batırdıklarında hiç birşey hissetmiyordum.İşte bu tamda olması gereken şeydi, yani size dokunulduğunun farkındasınız ama yapılan işlemler ile ilgili herhangi bir acı duymuyorsunuz.

Doğum anından sonr abenide oladaya çıkardıklarında gayet ayık bir şekilde hem bebeğimle hemde misafirlerimizle ilgilenebiliyordum.Sabah 8:43'te dünyaya gelen Mert'in sonrasında akşam saatlerinde 4-5 gibi epiduralin etkisi geçmiş ve ben çok rahat bir şekilde yürüyebiliyordum.Rahat diyorum ama daha öncede bahsettiğim gibi önceki sezeryan gibi yapılan ameliyatımdan başıma neler geleceğini bilgiğim için tüm fiziksel hareketlerimi buna göre yaparak işimi kolaylaştırıyordum.

Genel anestezi ile sezeryan şeklinde baya büyük yarıklar ile yapılan ameliyatımdan tam anlamıyla ayılmama 2-3 saati bulmuştu.Bu süre zarfında sersem gibiydim, üstüne üstlük ameliyattan sonra inanılmaz bir gaz sancısı çektim.Genel anestezi ile doğum yapan arkadaşlarımla konuştuğumda çoğunda aynı şekilde olduğunu öğrendim.

Bunlar tabi işin sağlık tarafları,psikolojik olarak oğlumun ilk dakikarına şahitlik etmek gerçekten de inanılmazdı.Tabi ben ayık olduğum için eşiminde yanımda olabilmesi çok güzeldi.Aaaa unutmadan bahsetmem gereken birşey daha var.Eşim dışında doğuma fotografçımız olarak ablam da girdi.Mert'in göbek bağını kendisinin kesmesi ve benim bu ana şahit olmam gerçekten inanılmazdı.

Ceren Köken 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder