Dört Çocuk İki Anne Hayat Nasıl Olacak?

3 Aralık 2014 Çarşamba

İkinci hamilelik ve ben (Ceren)

İlk hamileliğimde aslında prenses olduğumu malesef ikinci hamileliğimde anladım.Mert'e hamile kaldığımda ne kadar mutluysam Ömer'e hamile kaldığımda kelimenin tam anlamıyla ''drama queen'' ödülünü aldım.

Daha önceki yazılarda ilk hamileliğimden bahsetmiştim ama okuma fırsatı olmayanlar için özetle 9 ayın 5 ayında mide bulantısı ve kusma ile geçen bir hamilelik geçirdim.Son üç ayı ise yazın kavurucu sıcaklarına geldiği için en yakın arkadaşım klimamız olmuştu. Tabiki klasik aşerme,mide bulantısı,uyku isteği gibi hamilelik belirtileri ortaya çıktığında vücudumun isteğine kulak veriyor ve canım ne istiyorsa onu yapıyordum.İşin fiziksel boyutunun yanı sıra duygusal olarak ilk aylardaki endişeler geçince tamamen oğlum için heyecan ile bekleyişlerim başlamıştı.Fakat Ömer'e hamile kaldığımda işler tamamen farklı oldu.Cinsiyetin aynı olmasından mıdır bilmem ama fiziksel olarak bütün belirtilerim aynıydı.Malesef yine neredeyse 6. aya kadar kusarak geçirdim.Bu kadar kusmanın sadece hamilelikten kaynaklanmadığını anlayan doktorlarım sonunda midem ile ilgili farklı bir rahatsızlık olduğunun kanısına vardılar.Eğer korkmaktan vazgeçersem bir gün doktora gidip yeni testler yaptırmam gerekiyor :) Bu arada soylemeden geçmeyeyim, doktoruma göre cinsiyet ile hamilelik belirtilerinin pek alakası yokmuş ama hem benim hem de çevremdekilerin ikinci hamileliklerine baktığımda cinsiyet farklı olduğunda belirtilerin farklı olduğunu gözlemledim.Neyse ne diyorduk? Hıh, işin fiziksel sorunları aynı olmasına aynıydı ama bir farklılık vardı.Şimdi bütün bu sorunlarla uğraşırken evde 15 aylık bir bebek benden ilgi bekliyordu.Hemde yeni yeni oyun çağına girdiği için sürekli onunla oyun oynamamı istiyordu.Aşırı halsizlik, sürekli mide bulantısı ve uyku hali Mert ile ilgilenmemi oldukça zorlaştırıyordu.Tabi bunun yanında ev ile ilgili yapılması gerekenleri düşününce işin içinden çıkamıyordum.Ailemin desteği ile iş güç kısmını hallediyorduk ama gelin görün ki kafamdaki sorular sağolsun beynimi didik didik ediyordu.Şimdi ikinci bebeğine hamile olan annelere veya hamile kalmayı düşünen annelere sesimi duyurmak istiyorum.Aklınıza gelecek olan muhtemel konular şöyle;

Ben ikinici bir çocuğu ilk çocuğum kadar sevebilecek miyim?
Acaba ilk çocuğuma haksızlık mı ediyorum?
Acaba henüz erken mi?
Acaba evdeki bebeğim kıskanacak mı?

Hamileyken eminim hepimiz bu soruların türevlerini gelirştirebiliriz.Hepsini kendi içinizde cevaplamanız imkansız daha doğrusu çok yorucu.Bu yüzden şimdiden söyleyeyim doğumdan sonra hayatta ikinci kez bir bebeğe nasıl aşık olabildiğinize şaşıyorsunuz ve hatta doğumdan itibaren kendinizi ''Anneemm iyi ki seni doğurmuşum'' diye severken bulacaksınız.Tabi dediğim gibi hamileyken hormonlarda tavan yaptığı için bu kadar iyimser düşünemiyorsunuz.İçiniz biraz olsun rahatlasın diye iki çocuklu hatta yaş farkı az olan iki çoçuklu arkadaşlarınızla konuşmak istiyorsunuz.'' takma kafana o kadar da zor değil'' demeleri bile sizi rahatlatıyor.Evet bütün bunları bende çok yaptım ama her seferinde kendi içimi rahatlatmak için bir yöntem bulmuştum.Malum iki çocuğumda erkek olduğu için bizim Ömer Efendi'ye abisinden bir çok kıyafet kalmıştı.Bende hamilelik ayıma bakmadan her bunaldığımda bu kıyafetlerden bir parça çıkarıp yıkıyordum böylece her seferinde kendimi ayy şu kıyafetlerin minikliğine bak derken buluyor ve küçük bebek özlediğimi farkediyordum :)) Tabi bu demek değil ki bu yontem sagolsun ben bu gidişle üçüncüyü de doğururum :)) 

iki yaş sendromu ,tuvalet eğitimi karnım burnumda döneme denk gelse de Ömer Efendi iyi ki doğmuşsun annecim. O zaman  buda benden size gelsin . '' İnanın o kadar zor değil, zaman zaman delirmek hatta kaçmak istesenizde hayatta çocuk sahibi olmaktan daha güzel birşey varsa oda iki çocuk sahibi olmak''

Ceren KÖKEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder