Önceden size bahsetmiştik Ferber yöntemini. Şimdi de sıra geldi bu yöntemle ilgili tecrübemize...
Zeynep hiçbir zaman çok uykulu bir çocuk olmadı. Hep geç yatıp geç kalkmak ilkesiydi kendisinin. Ama biliyosunuzki büyüme hormonu uykuda salgılanıyo. Bu yüzden en geç 9-10 gibi yatmaları lazım. Yani uyusunda büyüsün ninniyi boşuna söylememiş büyüklerimiz.
Nasıl yapalım napalım derken doktorumuza danıştık gene. Kendisi "siz nasıl rahat ediyorsanız öyle uyutun dedi. İster yanına yatarak ister yatağına bırakarak" Ben biraz kendi uyuması taraftarıydım. O da bana Ferber yöntemini anlattı. Akşamına internetten araştırarak daha da bilgi edindim.
Veee deneme günü geldi çattı... Zeynoşun yemeğini yedirdim, banyosunu yaptırdım, her banyodan sonra yaptığımız masajı biraz daha uzattım, pijamalarını giydirdim ve dıdıdıdıııınnnnnn işte o an... Yani yatağına yatırma zamanı...
Her güne özel masalı olan 365 gün masal kitabından almıştım. Bak dedim bundan okuyacağız. Bi bana baktı ama anlayamadı tabii :) masalı okuduk çok da ilgilendi. Sonra "Playskool Müzikli Rüyalar" oyuncağımızı (çok tavsiye ederim yarım saat müzikli bir şekilde çocuğunuza görüntüler gösteren bir alet) açarak onunla bi konuşma yaptım.
"Annecim uyuma vakti geldi. Artık sende büyüdün kendi yatağında yatman lazım. Bende kendi odamda uyumaya gidiyorum. İyi geceler."
Zannetmeyin ki hemen başardık mışıl mışıl uyudu... Maalesef bu işi oturtmamız 1 ay sürdü....
Odadan çıkar çıkmaz ağladı bi kere. 2 dakika sonra tekrar yanına gittim uyuması gerektiğini söyledim ama dinmeledi tabii gene gittim baktım susmuyo 2 dakika sonra gene gittim. Yan yatırıp poposunu pışpışlamaya başladım öyle yapınca susuyodu. Bunu böyle bir saat boyunca yaptım ama aralıkları uzatarak. Yani 2 dakika, yarım saat sonra 5 dakika olmaya başladı. Sonra da uyuya kaldı kendiliğinden. Böyle yazarken çok çabuk olmuş gibi geliyo ama siz birde babamızla bana sorun. 1 saat gerçekten uzun bir zaman... O ağlarken benim bile gözlerim doluyodu. Dayanamıyosunuz tabikide ama bu yöntemdeki en önemli şey sabırlı ve istikrarlı olmak.
Bir ay boyunca ben benden geçtim belki ama o bir ayın sonunda artık bana iyi geceler diyip yatmaya başlamıştı. Gözlerime inanamıyodum. Banyomuzu yapıyoduk masalımızı okuyoduk ve müzikli oyuncağımızı açıyoduk... Bana iyi geceler diyip poposunu deviriyodu ve işte ondan sonra kocamla huzur dolu dakikalarımız başlamış oldu :)))))) kızımız artık kendi uyuyodu hatta uykum geldi diyodu inanılmaz bişeydi. Gece kalkması mı????? Çok tek tük oldu. Genelde sabaha kadar uyuyodu.
Yani kısaca anne baba olarak bunu başarabilmek bizim için çok önemliydi. Hem kızımızın büyüdüğünü görüyoduk, hem de kendimize vakit ayırıyoduk.
Şimdi mi? Salonda uyumayı tercih ediyo kendisi. Pijamasını giydiriyorum ve hemen yastığını alıp koltuğa serilip bize arkasını dönüyo. Bi bakmışız ki uyumuş hemen. Zaten illa yatağında yatmalı diye hiçbir zaman düşünmedik. Önemli olan kendi tercihleri ve istekleri. Kendi başına karar vererek yapmalı herşeyi... Önemli olanda bu :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder